MİSAFİRPERVERLİK

Misafirperver bir milletiz. Doğuya gittikçe artan misafir ağırlama ritüelleri, adı “Hospitality Industry” yani misafirperverlik endüstrisi olan sektörümüzde ne büyük artı.

Amerikan filmlerinde sıklıkla rastladığımız, T.V. seyrederken kumandasını elinden dahi bırakmayıp,  yayılmış halde oturuşunu dahi değiştirmeyen ev sahibi modeli.

Misafir kendi açar dolabı: “yiyecek bir şey var mı?”

Ev sahibi: “A yok, hiçbir şey yok” der. “ İstersen pizza söyle.”

“Peki içecek?” der misafir “Maalesef, sadece musluk suyu” şeklinde bir ikramla karşılaşır. 

Bizde öyle midir…

Kapılarda karşılarız, terlikler verilir. Baş köşeye oturtulur.

Arkasına minderler, aç mısın tok musun soruları bir ısrar bir kıyamet.

Ezkaza misafir evde olmayan bir şey isterse, hemen çocuğu sessizce markete göndeririz, artık online imkânlarla şimdi daha kolay.

Almanlar, İngilizler, Amerikalılar bizim mesleğimizi gerçekleştirmek için bu sebeple bir dizi eğitim alıyorlar, biz bunun içinde büyüyoruz. Doğal avantajımız var.

Evde üzerine para almadan yaptığımızda “Yok” diyemezken, misafirin para ödediği ve bizim de üzerine para kazandığımız bir durumda nasıl olurda misafire “Yok” diyebiliriz.  

“Yok”, “Hayır”, “Asla”, “Yasak” otelcilik literatüründe olmaması gereken kelimeler.

Yok demeden alternatif sunmak, hayır demeden misafiri yönlendirmek, asla demeden esneklik ve alan yaratabilmek, yasak demeden onun talebinin onun yararına olmayacağına ikna edebilmek meziyetidir gerçek otelcilik.

Gece havuza giren bir misafire “Efendim havuza girmek yasak” desek. Alacağımız cevap “O kadar para verdim, istediğim zaman girerim” şeklinde gelebilir.

Yaklaşımımız “Merhaba efendim, havuzlarımızda akşam saatlerinde havuz hijyenini korumak için klorlama çalışması yapılıyor, sağlığınıza zarar verebilir, gözleriniz ve cildinizde alerji yapabilir, tatil keyfinizin bozulmasını hiç istemeyiz.” Dediğimizde yüzde doksan misafirin alelacele havuzdan çıktığını görürüz. Misafir profilinize göre size teşekkür edenle dahi karşılaşabilirsiniz.

Bizim misafirperverlik kültüründe, eşlik etmek de kıymet verdiğinizi gösteren, değerli bir jesttir.

Büyüdüğüm ev 66 metrekareydi, oturduğunuz her yerden tuvaleti görebilirdiniz. Kaç kere gelirse gelsin komşumuz Rabia Teyze ki evi bizim evin aynısı, tuvalet için kalktığında bir ışığı açmak, temiz havlu çıkarmak, tuvalet temiz mi diye önden bir kontrol etmek annemden gördüğüm hareketlerdi.

Misafire en azından gideceği yerin kapısı görünene kadar eşlik etmek, edemiyorsak edebilecek bir arkadaşımıza teslim etmek ya da en azından asansöre kadar eşlik edip gideceği kat tuşuna basmak misafirle kalıcı ilişkiler kurmamızı sağlayan etkili misafirperverlik örneklerindendir.

Hizmet sektörünün en kritik yanı, duygu hafızasında iz bırakabilmek ve o hafızanın olumlu ya da olumsuz her anıda tetikleneceğini bilerek yaklaşmaktır.

Misafirimiz eksik olmasın.